29 Mart 2007 Perşembe

Çelik Yapı Ekonomik mi? Projeye Bütünsel bakın

PROJELERINIZE BÜTÜNSEL BAKMASINI BILMEZSENIZ EKONOMIKLIK HESABI YAPAMAZSINIZ

Çelik yapilarin sagladigi yararlari çok genel olarak dogrudan yararlar, dolayli yararlar ve toplumsal yararlar olarak söyleyebiliriz. "Peki, ekonomiklik neresinde bu yararlarin?" derseniz, ben genel olarak "yarar" dedigim zaman bundan ekonomik olmayi anliyorum, bundan kazanç elde etmeyi anliyorum, ucuzun ekonomik oldugunu anlamiyorum. Bizdeki ekonomi anlayisi budur; ucuzsa ekonomiktir. Hayir, ucuz ekonomik degildir. O ucuz bina yikilirsa ekonomik olmaz.

"Çok pahali degil mi?", "Kaç kattan sonra ekonomik?", "Türkiye'de uygulamasi var mi?", "Biz bunu yaptirmaya kalksak kim yapacak?", "Bu çelik yangina dayaniyor mu?", "Paslanir mi?", "Çok sallanmaz mi?" Bunlar bize en çok sorulan sorular. Simdi "Çok pahali degil mi?" sorusunu sonra yanitlamak üzere bekletip digerlerini kisaca yanitlarsak, "Kaç kattan sonra ekonomik?" bu sorunun yaniti yok. Tamamiyle projeye, açikliklara ve kullanilan sistemlere bagli olarak degisir bu. Bir takim rakamlar söylenir, 6 kat, 12 kat, 10 kat... Bunlar yanilticidir. Tek katli hafif bina da yapabilirsiniz, çok katli tüp bina da. Türkiye'de uygulamalari var mi? Evet, var. Türkiye'de uygulayabilecek insanlar da var, ama Türkiye'de uygulayabilecek yer bulamadiklari için yurt disinda satiyorlar onlar da teknolojilerini. Yangina dayanir mi? Paslanir mi? Bu sorular da aslinda geçersiz, çünkü bir çok yeni teknolojiyle çeligin bu sorunlarinin üstesinden gelmeniz mümkün. Düzgün yapilmis çelik yapi yangina karsi dayaniklidir, çünkü yangina karsi önlem aliriz. Bunun bir çok yöntemi var. Ekonomiklik hesabi içinde böyle bir maliyetin de hesaba alindigini bilmek gerekir. Gerekiyorsa paslanmaya karsi koruma, gerek disaridan içeriden elemanlara bakarak teknik detaylar yapilir, korozyona karsi da öyle. Bir de beton kendiliginden yangina ve korozyona dayanikli degil onu da korumak gerek, bunu da hatirlatmakta yarar var. Çok sallanir mi? sorusu ise bazi kaygili mimarlardan geliyor daha çok, bu da sistemi nasil kurdugunuza bagli, çok sallayabilirsiniz de fazlasiyla tutabilirsiniz de, bu bütünüyle projenizi nasil kurguladiginiza bagli.

Malzeme saplantimiz var...

Simdi çelik tasiyicili yapilara bütünsel bir bakis açisi getirmemiz gerekiyor, dogru anlayabilmek için. Dogrudan yararlari, dolayli yararlari ve toplumsal yararlarini gözden geçirmeliyiz. Önce elimizde ne tür malzemeler oldugunu hatirlamak lazim, bunu hatirlamakta yarar var Türkiye'de, çünkü nereye baksaniz beton dolu. Ahsap, tas, betonarme, çelik, cam, alüminyum, plastik, kagit gibi yapi malzemeleri var bilinen, belki baskalari da vardir ama genel olarak bunlar tasiyici olarak kullanilabilen elemanlar. Bunlarin içindeki betonarmenin Arme'si de çeliktir aslinda, çeligi baska bir sekilde kullaniyorsunuzdur burada. Bunlarin seçenek oldugu, tasarimda özgürlük getirdigi bilinmeli, ama biz bunu pek bilmiyoruz, biz sadece beton kullaniyoruz. Böyle bir takintimiz var, malzeme saplantimiz var.

Degisik tasiyici yapilar aslinda degisik formlar, dokular, yapilar, üretim, isleme, yerlestirme ve diger elemanlarla baglantilar ve iliskiler açisindan da degisiklik gösteriyor. Binalari karsilastirirken, iki farkli tasiyici yapiyi karsilastirirken, betonarme ya da çelik ya da bir baska malzemeden, pek çok seye dikkat etmek gerekiyor. Bizde genellikle yapilan hata, karsinizdaki insaat müteahhitiyse "metrekaresi kaça geliyor?" diye soruyor size. Bu soruya yanit vermeniz gerekiyor, bunun sonucunda da beton pahali ya da çelik pahaliysa birinden birini eliyorsunuz. Halbuki bir projenin bütünsel olarak ele alinmasi gerekir. Degiskenlerden birine saplanirsaniz dogru ekonomiklik hesabi yapamazsiniz. Teke tek karsilastirmak olanaksizdir. Malzemeyi tasiyici olarak karsilastirmak ekonomiklik açisindan dogru degildir. Yani çelikle betonu tasiyici olarak karsilastirmayla dogru ekonomiklik hesabina gidemezsiniz.

Tipatip kullanilmasini da olanaksizdir. Yani beton kirisi kaldiralim yerine çelik kirisi koyalim, beton kolonlari da çikartip yerine çelik kolon koyalim, sonra ikisinin maliyetini karsilastiralim, bizde "beton ile çeligi biz karsilastirdik ve çok pahali çikiyor" dedikleri zaman yapilan hesap bu. Ayni açikliklari ve ayni hesaplamayi hem çelik, hem beton yaparsaniz ya betonu beton gibi ya da çeligi çelik gibi kullanmamis olursunuz. Bir elemani kendine göre hesaplamazsaniz sonuç da dogru çikmaz. Bütünsel yaklasim gerektiriyor, o kesin.

Ekonomi tasiyicida degil, projenin bütününde aranir...

Yapinin tümünü, bütün yönleriyle ve bütün bölümleriyle ele almalisiniz. Sadece karkasi karsilastirmayacaksiniz. Dis kaplamasini, içindeki mekanik detaylarini ve binayi olusturan projenin cidarlarindan geçen herseyi göz önüne alip, yapiya bakip, "bu binanin su parametresini degistirirsek ne degisir?" diye bakarsaniz, dogru bir ekonomiklik karsilastirmasi yapmak mümkün olabilir. Parayi kullanmak kayip degildir. Bizde bir seye para yaratirken, "Aa çok pahali!" deyip birakilir. Oysa bu masrafi göze aldiginiz, bu parayi kullandiginiz zaman, belki baska bir yerde kaybedeceginiz parayi kaybetmeyeceksinizdir. Bu parayi kullanmak, o masrafi göze almak, baska bir yerden fayda getirebilir. Onun için bütün projenin etrafindan bir çizgi çekiyorum ve giren çikan parayi, giren çikan fayda ve zarari veya kaybi göz önüne aliyorum.

Çelik yapilarin dogrudan yararlarini kisaca özetlersek, bir kere ayricalikli bir mimariyle ilgileniyorsunuz. Hafif bir yapi, betonarme ile karsilastirmak istemiyorum ama çelik kendi içinde hafif bir malzeme. Betonarme ile bu anlamda karsilastirirsak yapinin bütünü asagi yukari yüzde 40-50 daha hafif oluyor. Isçilik ve islemede de kazanç saglaniyor.

Hafif isler yapiliyor, santiye disinda üretim ve kontrol yapmak olanagi var çelikte, çünkü çelik fabrikalarda üretiliyor. Servislerinin tasiyici yapiyla uyumu ve adeta birbirinin içine geçmesi de dogrudan bir fayda. Yüksek dayanim da çeligin büyük olanaklarindan birisi. Çelik yapida ayricalikli mimari dedigimiz zaman, büyük, genis hacimlerin, ferah alanlarin, küçük kolonlarin kullanimi söz konusu. Küçük kolon kullandiginiz zaman daha fazla kullanim alani ortaya çikiyor. 30 katli bir binada yaklasik 300 metrekare yer kazanimi hesapladik. Bu kolonlarin sirf kesit alani, kolonlari siyirarak geçmedigimizi düsünürseniz, kolonun çevresinde kullanilmayan bir alan oldugunu da düsünürseniz, bu oran çok rahatlikla iki katina çikabilir. Toplamda yüzde 3-5 daha fazla kullanim alani elde ediyorsunuz.

Endüstriyel mimari sansiniz var hakikaten milimetre sasmayan ölçüler, hesaplamalar, toleranslarda uygulamanizi kurgulamaniz çok kolay. Kuru yöntemlerle insaat yapiyorsunuz. Temiz bitisler var ve tamirat gerektirmiyor. Hafif yapi malzemesinin avantajlari, yüksek dayanim sagladigi için daha az malzeme, daha az nakliye, daha hafif ve küçük çekirdek söz konusu. Mühendisligin tanimi bana göre dogru malzemeyi dogru yerde kullanmak ve en yararli sekilde kullanmak. Hiçbir zaman herseyi çelik yapin diye bir israrimiz yok bizim. Eger bir ofis yapi yapiyorsaniz ve ortada bütünsel bir çekirdeginiz varsa, betonarmeyse, onu tutun diyoruz zaten. Biz o zaman dösemeler ve dis çerçeveyi çelikte çevreleyelim, bina yine yüzde 40 hafiflesin, ama sizin çekirdeginiz de hafifleyecek, temelleriniz de. Böylece bilesik, kompozit bir yapi yapalim. Iki malzemeyi de faydali yönde kullanalim diyoruz. Temelerden de böyle kazanç saglanacak, temellerdeki kazanç özellikle zayif zeminlerde ve kullanisli bodrum katlarinda çok önemli. Çelik yapiin bir avantaji da endüstriyel olmasindan dolayi elemanlari da çok tekrarli ve benzer elemanlar oldugu için üretimleri otomatik makinalarla yapiliyor artik. Yani bilgisayarda çizilen bir programa gidiyor o programlar da makinadan çikartip size bitmis olarak veriyor. Bu tür bir çelik üretiminde endüstriyellesme söz konusu. Burada da çok büyük kazançlar var tabii, hem para, hem zaman olarak. Yapim sonrasi degisiklik gerekiyorsa çelik tasiyicida sisteme ekleme, çikarma yapmak çok kolay. Yapiyi çelik yaparsaniz daha fazla kat ekleyebiliyorsunuz. Çelik eklenince kat çikabiliyorsunuz, degisiklikler yapabiliyorsunuz. O zaman yine çeligin avantajlari var. Söküp yeniden kurmak isterseniz bu da mümkün. Santiye disinda üretim ve kontrol da bir fayda sagliyor. Çünkü santiyede yaptiginiz hersey çok pahali oluyor, çünkü yerinde yapmaya çalistiginiz için hem teknik anlamda, hem kalite, hem de isçilik anlaminda pahali oluyor, çelikte ise bu kolay.

Çelik yapiyi tamamiyle fabrikada üretip santiyede kurup bitiriyorsunuz. Endüstriyel bir üretim oldugundan hatalar çok az ve bunun da ekonomiye katkisi var. Bir de yil boyunca bina üretebiliyorsuz, "kar yagdi, yagmur yagdi yapamadik" gibi bir sorun yok. Servislerin tasiyici yapi ile uyumunda bize en büyük avantaji kat yüksekliginde sagliyor. Ayni binayüksekligine daha çok kat sigdirabiliyorsunuz. Binanin yüksekiligini düsünürseniz sirf cepheden kazanacaginiz, camdan kazanacaginiz para bir takim baska maliyetleri örtüyor. Degisen kullanici istekleri de çok önemli. Çelik yapiyi açip görmek, kontrol etmek istediginiz yeri açip, istediginiz yeri degistirme sansiniz var. Bina içinde yasanirken de bunlar yapilabiliyor.

Binayi hafifleterek depremden koruyun

Dayanikli bir yapi çelik, depreme de dayanikli. Hafif oldugu için üzerine alacagi deprem yükleri de, sogurmasi gereken enerji de, yutmasi gereken deprem yükü de az oluyor. Esnek oldugu için aldigi yükleri çok iyi yutabiliyor bina. O enerjiyi yuttugundan binanin içindeki insanlar ve malzemeler çok az zarar görüyor, can kaybi olmuyor. Bu da bir ekonomik deger. 10 bin yillik mimari gelenegi olan bir ülkeden bahsediyoruz ama hala insanlar depremlerde camlardan atliyor biryerlerini kiriyorlar. Maalesef yapi sektörümüzün geldigi durum bu!

Hasar orani diye bir sey var deprem sertnamelerinin hepsinde. Göze alabileceginiz hasar oranini belirliyorsunuz burada. Bütün parametleri göze alarak bir hasaplama yapiyorsunuz, binanizi buna göre sekillendiriyorsunuz. Depreme dayanikli binanin nasil yapilmasi gerektigine karar veriyorsunuz. Son depremdeki fotograflar olmasin istiyorsunuz. Can kurtulsun, içindeki malllarimiz kurtulsun istiyoruz. Depremden sonra da binayi kullanmaya devam edelim istiyoruz. Depremin ötesinde beklenmedik bir yük gelirse hasar ne durumda olur bilmek istiyoruz, bütün bunlar asama asama binanizin tasariminda getirecegi yükleri arttiracak. "Depremden sonra kullanilacak mi?" sorusuna "Evet" diyorsaniz o zaman çelik yapmaniz gerek. Ayni binayi betonarme yapmaya kalkarsaniz çift tarafli donati ve alinan bütün diger önlemlerle o bina çelikten çok daha masrafli olacaktir ve agirligi ne yapacaksiniz? Newton'un kafasini elma düstü F= mxa dedi, bizim kafamiza binalar düstü ama hala hiçbir sey anlamiyoruz. Depremde kontrol edebileceginiz hiçbir sey yok, tek kontrol mekanizmasi binanin kütlesini hafifletirseniz ucuz atlatiyorsunuz., agirlastirdiginizda daha çok önlem almaniz gerekiyor, depremden aldignii pay iki katina çikiyor.

Yapim süresini kisaltarak kazanin!

Statik hesaplar tamamiyle bilgisalar ortaminda yapiliyor, yapim süresi hizli, yapim süresini yari yariya indirebiliyorsunuz ya da üçte birine. Erken kullanima açabiliyorsunuz, erken satisa geçebiliyorsunuz ve finansal kazançlar saglayabiliyorsunuz. Paranin zaman degeri var. Mevsimden bagimsiz insaat yapilabildigi için de kazançlisiniz. Binanin yapimi durmuyor, diger yapilarda oldugu gibi. Siz bir bina yapmaya basliyorsunuz projeniz 24 ay sürüyor, o sizin basladiginiz zamanki ekonomik durumla 24 ay sonraki ekonomik durum çok farklilik gösterebiliyor. Borçlu kalabiliyorsunuz, satamiyorsunuz. Binayi çelik yaparak 24 ay yerine 9 ayda bitirebilmeniz belki de piyasadaki dalgayi yakalayabilmenize olanak sagliyor. Bu finansal kazançlar nereden geliyor? Simdi binanin tümününü ele alalim, yüzde 100 olsun. Cami, kapisi, çerçevesi, bina asansörü dahil bütçeyi aldik, 100 olan bir bütçeyi. Binanizin lüksüne göre karkas yüzde 5 ile 15 arasinda degisir. Türkiye'de yüzde 15 olsun. Konutda yüzde 30 olabilir. Tasiyici yapi, yüzde 100'ün yüzde 15'i. Çelik yüzde 20 daha pahali olur, yüzde 25'in yüzde 15'i, hesapladiginizda bu fark bütçenin tamaminda, yani yüzde 100'ün içinde yüzde 3-4'e karsilik geliyor. Burada satici numarasi yapmiyoruz, ekonomiklik hesabi yapiyoruz, diger faydalarla da bu farki kapatiyorsunuz. Yukarida bir çok fayda saydik simdiye kadar, birinden birisi dise dokunur herhalde.

Nakit Akisi diye bir kavram var. Bir kere insaat yapmaya basliyorsunuz cebinizden para çikiyor. Bütün bunlari hesapliyorsunuz, bugün harcadiginiz para, üç gün sonra harcadiginiz paraya bakiyorsunuz. Bugünden dönüp bakiyorsunuz, bir de projenin bittigi döneme bakiyorsunuz. Nakit Akisi'nin bugünkü degerinin daha iyi olmasina bakmalisiniz. Bugüne indirgiyorsunuz. Simdi bu hesabi yapmak lazim projenin ekonomikligini hesaplamak için. "Metrekaresi kaça" ile olmuyor bu is.

"Metrekaresi kaça?" ile olmuyor bu is, çelik bina yüzde 6 daha kazançli

Istanbulda bir kule projesi için bütün projeyi karsilastirmak konusunda anlastik. Bana bütün nakit gelir ve giderler akisi tablosunu verdiler. Grafikte gördügünüz kirmizi olan egri çelik ve mavi olani da beton. Bunlarin nakit akislarini da grafik haline getirdik. Çelik tasiyicili yapi betonarmeye göre yüzde 5 daha pahali, alt alta koyup maliyetleri hesapladiginizda, çünkü betonarme 29.6 milyon dolar, çelik 31 milyon dolar, arada fark var. Yapim süresine bakarsak çelik için 13 ay, betonarme 22 ayda yapiliyor. Profesyonel bir emlak pazarlama kurulusu teklif vermis "satisa bitimden alti ay önceden baslarim" diye. Binayi yaparken sona dogru masraflar hizlaniyor, pahali bölümler var. 13 aydan 6 ay geri gidince yapinin 7. ayinda satisa baslayip 9.-10. ayinda nakit girisi sagliyorsunuz. Para kazanmaya basladiginizda o bütçenin geri dönüsü daha önceden basliyor. Bu projede 31 milyon dolarlik binayi 23.6 milyon dolarlik nakitle bitiriyorsunuz. Yani bu demektir ki, baslarken bankadan kredi almissaniz paranizi bitirmediyseniz üstünün kalan kismiyla "repo" yapabilirsiniz veya eksik kredi kullanirsiniz. Ayni durum betonda da var ama etki çelikten daha geç ve oransal olarak da düsük.Tabii bunlar kagit üzerinde olanlarlar gerçekte farkliliklar olur ama betonarme için daha dokuz ay bitirme zamani oldugundan sikistiriyorsunuz. Çelik maliyetleri alt alta koydugunuzda yüzde 5-10 daha pahali ama bugüne indirgenmis degere baktiginizda (NPV) çelik yüzde 6 daha degerli, yani paranizi çelik bir yapiya yatirdiginizda yüzde 6 daha kazançli bir is yapmis oluyorsunuz.

Toplumsal kazançlar da unutulmamali...

Çeligin dolayli faydalarina gelince, çelik tasiyici yaptiginiz zaman kullanim esnekligi, hizli yapi ve finansal kazançlar var. Esnek hacim ne demek? Kullanim amaçlarinin degismesi halinde sizin o hacmi degisik amaçla kullanabilmemiz demek. Çelikte istediginiz gibi degisik kullanimlar elde edebilirsiniz. Çelik bir yapida yapisal degisiklikler yapabilirsiniz. Kiris kaldirabilirsiniz, siklastirabilirsiniz, kolon kaldirabilirsiniz, önlem alarak ama tabii. Bu bina ofisse on kez, yirmi kez degisebilir. Kullanicilar degismese bile içindeki tesisati degistirebilirsiniz. Sistemlerin ömrü doldugunda degistirme çok kolay. Teknolojik donanimda da bu söz konusu. Bilgisayar ve telefon isletim sistemleri için de kolaylik saglar.

Çelik yapilarin toplumsal kazançlari da söz konusudur ama bizde bunlar hiç düsünülmez. Tasima, geri kazanim ve alt yapida kazançlar var. Çelik bir kez geri dönüsebilen bir malzeme, defalarca geri kazanabiliyorsunuz. Sizin binanizi tasiyan kolon aslinda bundan önce buzdolabi, firin ya da araba olabilir, hurda toplama isi Türkiye'de de çok geçerli. Çelik bu nedenle kaybolmuyor. Depremden sonra söylentiler çikti "yurt disindan hurda çelik getirdiler o yüzden binalar çöktü" diye, bunlar eksik bilgi. Yeni malzemeden, yeni demir cevherinden de yanlis üretim yaparsaniz sorunlu çeliginiz olur. Hurdayi da gayet güzel ergitip kaliteli çelik haline getirebilirsiniz. Ancak üretimde gerekli standart, kontrol ve güvencenin olmasi kaydiyla. Lütfen, aldigini malzemenin kalite belgesine bakin!

Diger toplumsal kazançlarda ise daha az nakliyeyi söyleyebiliriz. Yollar daha az yipraniyor, kamyonlar da az çalisiyor, çevre daha az kirleniyor. Bir diger toplumsal yarar da ahsap iskele kalip kullanmiyorsunuz, çelik yapilarda kalip yok. Ankara Paneli'nde ilginç bir noktaya deginildi; "Biz önce ahsap yapiyoruz yapiyi içine beton döküyoruz betonarme oluyor veya tüm yapiyi çelik kalip yapip yine içine beton döküyoruz tünel kalip yapi oluyor" diye. Bir de sahiden çelik yapmayi denesek!

Yapi sistemini sorgulamak lazim

Simdi bütün bu faydalari varken Türkiye'de neden çelik yapilar yapilamiyor? sorusuna gelirsek, bizde ekonomi hesabi bilen mal sahibi yok. Bankalar kredi vermiyor, o zaman parayi koyan ne kadar verirse o kadarlik bina yapiyorsunuz. Ekonomi hesabi bilen mal sahibi gerekiyor. Iyi mimarlarimiz var fakat mimarlarimizin uygulama noksanligi nedeniyle de detay ihtiyaci var. Proje sirketlerine düsüyor is, insaat müteahhitleri yapiyorlar bizde yapiyi ama insaat müteahhitleriyle çelik yapi yapamiyorsunuz Proje Denetim Sirketleri de yok. Insaat müteahhitti daha önce çelik yapmamis oluyor, çelik bilen elemani olmuyor ama "beton kontrolörü" oluyor onlarin ve tabii eninde sonunda kendi yapabilecegi yapiya yöneliyor ya da "ben yapmam baskasina yaptir" diyor.

Kat karsiligi müteahhite verdiginiz zaman para vermiyorsunuz. Para verecek banka da yok, müteahhit de önceden satiyor, mimari da kendi buluyor, projesini de kendi seçiyor, nasil uygulaniyor kontrol edilmeden binayi yapiyor. Bu sistem dogru degil bir kez bunun degistirmemiz gerek. Proje Denetim sirketleri yeni yeni basladi Türkiye'de. Mühendislerin konusunu bileni az, bilmedigini söyleyeni ise daha da az. "Hesabi zor" denir çeligin, aslinda zor degildir ama bilmeyene elbette zor. Tüm bu bilgilerin isiginda özetlersek, yapinin tümünü, tüm yapim süreçleriyle ve zaman grafigi içinde ele alarak projeyi degerlendirirseniz o zaman projenin gerçek ekonomikligini hesaplayabilirsiniz. Ekonomi bilen mal sahibi, "çelik yapabilirim, istedigim tasiyici malzemeyi seçmeye özgürüm" diyen bir mimar ve projeyi ekonomi, güncel teknoloji, etkin kontrol altinda üretebilecek proje yönetimini biraraya getirebilirsek, o zaman çelik veya çelik- beton bilesik tasiyicili yapi yapabiliriz. O zamana kadar ille de beton yapilan yapilar, ekonomiklikten sadece ucuzlugu anlamakta israr eden yapi sektörümüzün görev zararlari olarak mal sahibine ve depreme yük yaratmaya devam edecektir, toplumun ve ekonominin gelecegini ipotek altina alarak, hele de Istanbul'da...

Ö. Selçuk ÖZDIL TUCSA Kur. Üy. ve TradeARBED Türkiye Gen. Müd.

Kaynak:


http://www.tucsa.org
www.civilturk.com

Hiç yorum yok: